Finallerden önce duygusal akımın etkileri…

İşte bitiyor. Dönem daha yeni başladı derken hemen bitti yine. Sayılı zaman çabuk geçerdir kim demişse doğru demiş. Zaman azaldıkça geçmesini istemediğiniz zaman daha da hızlı geçyor inadına. Odanmda oturmuş gökyüzü kızıla çalarken, Büyükçekmece manzarasına nazır yazıyorum bu yazıları. Şimdiden düşünüyorum. tamam 2 hafta sonra finaller bitecek şu anda içinde olduğum sıkıntıda bitecek. peki ya sonra. Tekrar dönem başlayacak ve bu sefere hiç bitmesin, her hafta final olsun ama bitmesin diyeceğimiz günler gelecek sanırım. o günler de geçecek. of off. of ki ne of….

Bugünlerde duygusal bir karmaşanın içindeydim. Seçmeli aldığım İspanyolca dersinin ağırlığı çökmüştü üzerime. Dokunsanız ağlayacak gibiydim. Dokunuldu ve ağladım zaten. Cuma günü derse girdiğimde Prof. Duncan, dersin sonunda %70in altının kalacağını söledi… işte ozaman başladı bütün herşey. saçmalamaya başlamıştım. son 60 saatin sadece 5 saatinde uyumuş olmamın etkisiyle eve gelir gelmez uyudum. belki geçer dedim ama sabah kalktığımda aynı moral bozukluğuyla devam ettim güne. ve pazar ve pazartesi. Monoton bir finalden sonra işte vakit gelmiş ve hocanın yanına gitmiştim. Heyecanlanmam diyordum ama kapıdan içeri girince heyecanın iyicene arttı. Önceki gün mail atmıştım ve hoca maili yanımda okudu ve cevabını verdi. PASS…

İşte o anda ağlamak istedim. Çünkü bir haftasonum gitmişti ve çok kişiyi üzmüştüm. Çok hırçınlaşmıştım. Peki sonuçta. sadece üzüldüm. Geçip geçemeyeceğim zaten belliydi. Peki ozaman neden üzülmüştüm… Kendimi iyi hisetmek için mi? Saçmalamayın. İnsan kendini iyi hissetmek için üzülür mü?

Yarın dersin ismini tam bilmediğim bir finalim var ve sonra 3 gün boş. Fakat ondan sonra öle bir hafta beni bekliyorki…
5 günde 5 final ve biri hariç hepsi zor….

Şimdi dalga geçiyorum ama eminim haftaya içim burkulacak… Burkulacak çünkü sınavlar içimi burkacak. Burkulacak çünkü finallerden sonra tam 1 ay beni bekliyor olacak…

Artık derse dönmenin zamanı geldi sanırım.

not: monoton sınavda bütün sınıf sayemde 100 alacak sanırım…

Hadi A1 93… görüşürüz…

Sabri SUYUNU

Reklam

Kabak tadı

Bugün Salı günü olduğu için evde bi yemek yapayım dedim. Geçen hafta alıpta yapmadığım kabakları azmi kafama attı ve;
“Ulen senin yüzünden kabaklara bak ne olmuş, terbiyesiz” dedi. Bu lafı bana çok dokunmuştu ve yarın kabak yemeği yapmaya karar verdim. Rüyamda beni kabaklar kovalamadı ama sabah kalktığımda yapılması gerekn bir kabak yemeği olduğunu hatırlamıştırm. Hemen eksik malzemeleri almak için markete gittim ve 5 domates 1 demet maydonoz aldım eve geldim. Kabak yemeğini güzide yemek sitesi Portakal Ağacından bulamadım. Onun için daha güzide bir şahsiyet olan Annemi aradım. Pek güzide insan ablam sağolsun aban tarifi verdi ve yemeği yapmaya başladım. Kabakların 1 haftalık olmasından mıdır nedir sularını bırakmad haytalar. Onlar suyunu bırakmayınca bende Sabri Suyunu bırak dedim. Ve öle bi geyik oldu. Sonra ben bu böle olmaz, deyip biraz su ilave ettim ve üzerine nane molla, maydonoz ekleyince yemeğimiz hazı hale geldi. Yoğurtla servis yapnızı afiyet olsun demeden önce bunun bir yemek tarifi değilde normal bir anıcık olduğunu hatırlatıyorum size.

Evet bir yazımızın daha sonuna geldik. Bakalım kabak tadı veren bu kabak yemeği hakkında pek kurufasulyeci ve pirinçci arkadaşlar ne dyecekler. Pirinç demişken aklıma geldi. Pilav yapacaktım daha.

Mutfaktan garip kokular geliyor. Yoksa yoksaaaaaa. Kabaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaağııııııııııııııııııııııım:(((((((((((((

Sabri…