Bir pazar gecesi Azmi oturmuş salı günkü sınavına çalışırken, Counter mezuniyet gecesine “28 Gün 3 Saat 16 Dakika 38 Saniye kaldığını gösterirken, Ben Azmiye 55km uzakta, İbo’ya ise kaç kilometre uzakta olduğumu bilmeden, şu başıma bela olmuş tezin Aptal çıktılarını almakla meşgulum. Sadece ve sadece 12 gün kalan Tez raporum için henüz tam olarak emin olamadığım için kendimi okadar büyük bir boşlukta hissediyorum ki, beni benden başka anlayan bir insanın olduğunu düşünemiyorum bile. Çok yalnızım ve çok kötüyüm. Bilemiyorum 15 gün sonra ne olacak ve 15 gün sonra hangi duygular içinde olacağım. Herşey sanki bir karmaşa ve ben bu karmaşanın içindeki en karmaşık noktayım. Gülümsemenin değerini anlamak için en kötü anında en sevineceğin bir haberi duyman gerekir. Beni şu anda sevindiren en güzel şey, Azminin beni düşünmesi… O beni düşünüyor ve beni özlüyor. Beni özleyeceğini bilmek ve beni asla unutmayacağını bilmek beni mutlu ediyor… 5 sene bitiyor ve bu 5 sene, bir kelebiğin ömrü gibi hemen bitiverdi. Şu anda elimde kalan, kurumuş gül yaprakları gibi değerli, Kelebeğin oluşumunda en büyük etki olan bir koza gibi… Değerli ve işlenebilecek tek şey… Dostlarım…
Gitmek zor.. Kalmak ise imkansız… Gitmeseydik olmaz mıydı…